Proje, Fikirtepe Kentsel Dönüşüm İmar planı sınırları dâhilinde, planın güneydoğu çeperinde yer almaktadır. Proje alanı; kuzeyde ve batıda çok katlı konut blokları, doğuda okul parseli, güneyde ise plan alanının ana arteri olan %10 eğimli 30 m. genişliğinde cadde ile sınırlıdır. Arazinin en yüksek noktası ile en düşük noktası arasında 20,7 m.’lik kot farkı mevcuttur.
Proje konsepti; İslamiyet’in birleştirici felsefesi üzerine kurulmuştur. Cami yapıları toplumu fiziksel olarak birleştiren mekânlar olduğu gibi kişinin maneviyatı ile bütünleşmesini de sağlayan yapılardır.
Merkezi plan şemasından çıkan dikdörtgen yapı formunun ön ve arka cepheleri tamamen sağır olarak tasarlanmıştır. Bu tasarım kararı ile yapının çevresi ile kontrast oluşturması amaçlanmış, kütlesel etkisi güçlendirilmiş, algılanabilirliği artırılmış aynı zamanda ibadet esnasında ibadet edenin çevresinden kolaylıkla soyutlanabilmesi sağlanmıştır. Yan cephelerde farklı yüksekliklerde, farklı patternlerde yapı konturunun dışına taşan sağır duvarlar planlanmıştır. Bu duvarlar; ışığı, doğayı ve insanları mekâna çağıran yollar olarak düşünülmüştür.
Mekânlar ile mimari elemanlar, zamanın döngüselliğini sembolize edecek şekilde kullanılmıştır. Ana giriş ve son cemaat alanı tipik cami örneklerindeki gibi revaklı olarak planlanmıştır. İki farklı geometrik şeklin birleştiricisi olması özelliği nedeniyle kolon başlarında ve ön cephe süslemesinde Türk üçgeninden esinlenen formlar tercih edilmiştir.
Giriş ve harim çatıları, mekân kurgusunun üç boyutlu yansıması olarak farklı yüksekliklerde beşik çatı formunda tasarlanmıştır. Harim bölümünün merkezinde, Osmanlı sivil mimarisinde gördüğümüz cihannümadan esini alan bir çatı ışıklığı konumlandırılmıştır. Böylelikle mekânın hacimsel etkisi artırılmış ve doğal ışık ile güçlendirilmiştir.
Cemaatin açık alanda toplanacağı bir avlu, açılı istinat duvarları ve parapetler kullanılarak oluşturulmuştur. Bu açılı birleşimler ile mekânın kavrayıcı etkisi güçlendirilmiştir. Yüzyıllardır açık toplanma alanlarının belirleyicisi olmuş olan ağaç, peyzaj projesi kapsamında, su ögesi de akışkan bir su sistemini barındıran şadırvan projesi kapsamında önerilmiştir.
Geçmiş ve günümüz mimari ögelerinin bir arada kullanılması, mekânsal planlama kararları, peyzaj, cephe tasarımları, malzeme tercihleri ve kütlesel etki ile projenin, birleştiricilik, maneviyat kavramlarını somutlaştırması, algılanabilir ve hissedilebilir kılması hedeflenmiştir.