“Görünür kılmak”
Görme; diğer algılama yetilerimizi tetikleyen, anlamı, merakı ve deneyimleme isteğini uyandıran temel eylemlerdendir.
Bölgenin dünya tarihinde ve bugününde tartışılmaz değeri nedeniyle, tasarımda bu “görünür kılma” kaygısı sadece nesnelerin fiziksel varlıklarının algılanabilmesi üzerine değil, anlamlarının, zamansal devinimlerinin, yaşam sürecinin, teknik özelliklerinin ve özgünlüklerinin ortaya çıkarılması kaygısıdır.
Bu tasarım prensibi doğrultusunda kentin tarihsel, kültürel, sosyolojik ve ekonomik değer ile koşulları, fiziksel özellikleri, doğa, yön, iklim, topoğrafya ve manzara gibi ekolojik unsurları analiz edilmiş, gelişimi, sürekliliği, kullanıcı ve ziyaretçi deneyimini zenginleştirmek adına çözümler üretilmiştir.
Alan; günümüz yaşam şartlarında, ticaret ve alışveriş fonksiyonları ile gelişen batı bölgesinin ve düşey aksındaki yeni kent merkezinin gölgesinde kalmasına rağmen hâlâ kentin ana omurgasını oluşturmakta ve çekim merkezi niteliğini devam ettirmektedir. Toplu taşıma ile bölgeye ulaşım kolay olmakla birlikte, çevresindeki ana caddelerdeki yoğun trafik nedeniyle yaya erişimi zayıf kalmıştır.
Ana tasarım kararından biri olarak yaya ulaşımını kolaylaştırma amacı ile; Cemal Nadir Caddesi’nin Zafer Plaza’nın kuzey binası ile Atatürk Caddesi’nin kesişim noktasına kadar olan bölümü, özel motorlu araçlara kapatılıp sadece otobüs ve tramvay hattının hizmet edeceği bir caddeye dönüştürülmüştür. Cadde, geniş yaya yolu ve yeşil bant ile zenginleştirilmiştir. Bu düzenleme ile kent sakinlerinin daha ziyade toplu taşımayı tercih etmeleri teşvik edilmiş ve Tophane yamaçları ile alanın yaya bağlantısının kolaylaşması amaçlanmıştır.
Ayrıca Kültür Park, Merinos Park, Tophane yamaçları ile yeşil sürekliliği, surlar (arkeolojik sit alanı), Orhan ve Osman Gazi Türbeleri, kilise kalıntı alanı, Bali Bey Hanı ile hanlar bölgesinin tarihsel bütünlüğü de yeniden sağlanmıştır. Kent ölçeğinde baktığımızda ise batısındaki Muradiye Külliyesi, doğusunda ise Yeşil (Çelebi Mehmet) Külliyesi, Yıldırım Bayezid Külliyesi, Panorama 1326 Müzesi ve tüm bu alanın içinde kalan sivil mimari örnekleri ile kentin bir açık hava müzesine dönüşmesinin katalizörlüğünü yapması planlanmıştır.
Bu ana tasarım doğrultusunda proje alanının devamı olan Hanlar Bölgesi de düşünülerek 4 odak noktası oluşturulmuştur. Tophane yamaçları, buluşma noktası, gençlik çarşısı ve meydan.
Tophane yamaçları, buluşma noktası ve gençlik çarşısı mimari düzenlemeler ile, Hanlar Bölgesi’nin başlangıcı niteliğindeki meydanı sarmalamakta ve önerilen mimari düzenlemelerle meydana bir akış sağlanmaktadır. Tüm bu odak noktalarının düzenlemelerinde; Bursa’nın Tarihi Ticaret Yolu’ndaki öneminden referans alan kent mobilyaları, sanat eserleri, sert zemin düzenlemeleri kavramsal bütünlük çerçevesinde tasarlanmıştır.
Proje alanına dair önerilerle; bölgenin yüzyıllardır devam eden ticari karakterinin korunması ve değer yaratan bir gelişim göstermesi hedeflenmiştir. Ticari birimlerinin yanı sıra bölgenin cazibesinin, kullanıcı çeşitliliğinin artırılması ve gece-gündüz hareketliliğinin sağlanabilmesi için sosyal ve kültürel faaliyet alanları, konaklama ve çalışma fonksiyonları da planlanmıştır.
Muradiye Koruma Amaçlı İmar Planında belirtilen Ortapazar Caddesi boyunca uzanan ticari aks, güneyindeki hastane ve eğitim alanı kent sakinleri için önemli bir yaya aksı oluşturmaktadır. Tophane yamaçlarında planlanan seyir/ dinlenme terasları ve merdiven ile yaya akışının Çarşıbaşı Bölgesi’ne devamında da Hanlar Bölgesi’ne kadar uzanması sağlanmıştır. Yerli ve yabancı turistler için Kültür Park ile Muradiye Külliyesi’nden başlayan Tophane Tepesi, Tophane Yamaçları, Çarşıbaşı, Hanlar Bölgesi ile devam eden ve Panorama 1326 Müzesi’nde tamamlanan (bu rotaya Yıldırım Bayezid Külliyesi ve Yeşil/ Çelebi Mehmet Külliyesi de eklenebilir) bir “Turist Rotası” önerilmiştir.
Osmanlı kent düzeninde günlük ticari ve sosyal amaçlı tüm paylaşımlar; ibadethane ile doğanın gücünü somutlaştıran, inancın gücünü pekiştiren anıtsal ağaçların merkezinde gerçekleşmekteydi. Halkın toplanma ihtiyacı külliye, cami, medrese avlularında sağlanırdı. Bugün ise; sosyalleşmek, dinlenmek hatta bir sanat etkinliğinin içinde olmak için meydanlara ihtiyaç duyuyoruz.
Bu tarihsel anlayış prensibi ile Cemal Nadir Caddesi’ndeki (Merkez Bankası dışında) Zafer Plaza’nın güney binası da dâhil olmak üzere tüm binalar kaldırılmış, Merkez Bankası, Pirinç Han, Sungurlu Mescidi ve Bakırcılar Çarşısı’nın arasındaki alan, yapılardan temizlenerek bir meydan oluşturulmuştur. Meydanı saran hanların avlularında ticari ve kamusal faaliyetlerin sürdürülmesi önerilmiştir. Hanların ve merkez bankasının çevresindeki yapı yoğunluğunun azaltılması ile nitelikli yapıların algılanabilirliği güçlendirilmiştir. Planlanan yeşil alan sürekliliği, geniş yaya yolları, kent mobilyaları, akışa yönlendiren döşeme kaplamaları ile kuzeyde Altıparmak ve Cumhuriyet Caddesi’nden, batıda Tophane Yamaçları’ndan, güneyde Atatürk Caddesi’nden ve doğuda Hanlar Bölgesi’nden meydana yönlenim güçlendirilmiştir.
Cumhuriyet Caddesi boyunca devam eden nostaljik tramvay, günlük pratiğin içinde kolaylaştırıcı etkisi ve ziyaretçi deneyimini güçlendireceği düşüncesiyle korunmuştur.
Zafer Plaza önü, buluşma noktası olarak bir kentli alışkanlığına dönüşmüştür. Bu alan yine buluşma noktası olarak korunmuştur. Belirleyici etki yaratması, bekleme sürecini rahatlatması adına hareketli bir su ögesi kullanılmıştır. Alan, ağaçların gölgesinde planlanan oturma birimleri ile desteklenmiştir.
Caddeden hiç algılanamayan Bakırcılar Çarşı’sının Cemal Nadir Caddesi ile arasındaki mevcut yapılar kaldırılmıştır. Bu alanda planlanan yeşil alan içinde çarşıya ulaşan yürüme bantları, dinlenme alanları ve bir amfi planlanmıştır. Bu düzenlenmeler ile çarşının hacimsel olarak da kente katılması sağlanmıştır.
Bölgedeki anıtsal ağaçların peyzaj düzenlemeleri ile algılanabilirliği artırılmaya çalışılmıştır.
Önerilen planlama çalışmaları ile bölgenin yüzyıllardır süregelen ekonomik gücünün ulusal ve uluslararası nitelikte güçlendirilmesi hedeflenmiştir.
Bu bağlamda; ipekle özdeşleşen kimliğini öne çıkararak ve Bursa’nın bir tekstil kenti olması gerçeği ile alanda uluslararası moda fuarlarının düzenlenmesi ve marka moda evlerinin konumlandırılması önerilmektedir.
Meydanla birlikte işleyen sanat galeri ve atölyeleri ile yine ulusal ve uluslararası sanat etkinliklerine ev sahipliği yaparak, geçmişindeki gibi sanatta da doğu ve batı kültürlerinin etkileşim noktası olması amaçlanmıştır.
Ayrıca; çarşı kimliğinin içinde geleneksel zanaat ürünlerinin, dünya mutfaklarının ve kentin bereketli topraklarında yetişen organik gıda ürünlerinin satışlarının yapılması önerilmektedir. Düzenlenmesi önerilen, soyut kültürel miraslarımızın temel aldığı festivaller ile bölgenin ve kentin her daim aktif olması sağlanabilinecektir.
Kapan Han’ın üst katlarında ve Merkez Bankası komşuluğundaki yeni yapılarda oluşturulan ofis birimlerinin paylaşımlı ofis olarak kullanılması planlanmıştır. Düşük maliyet avantajı getiren bu sistem ile yeni girişimlerin ve yine alanda yapılacak dönemsel etkinliklerle start-upların kendilerini tanıtabilecekleri platformların oluşturulması, böylelikle yenilikçi fikirlerin ekonomiye katılması hedeflenmiştir.
Ücretsiz kablosuz internet ağı ve akıllı telefonlar için bölge bilgilendirme uygulamaları, dijital haritalar, yapı kimliklerine QR kod ile erişim sağlanması, ulaşım erişimi için e-scooter ve bisiklet uygulamaları, park sorununu minimuma indirmek için akıllı otopark sistemleri, genel kontrolün sağlanması ve enerji verimliliği için akıllı elektro-mekanik güvenlik sistemlerinin kullanılması önerilmektedir.
Hanlar Bölgesi; 1326’dan beri Bursa’nın ve uluslararası ticaretin merkezi olmuştur. Tasarlanan mimari proje ve işletme önerileri ile bu merkezin; günümüz ve gelecek ihtiyaçlarına, dinamiklerine uyumlu ve gelişmeye açık olması amaçlanmıştır. Benzeri olmayan tarihi yapılarının, mekânsal özellikleri korunarak yeniden işlevlendirilmesi ile bölgenin, hem kentliler hem de ziyaretçiler için günlük yaşamın içinde bir çekim merkezi olması hedeflenmiştir.